Menü Kategoriler
Coğrafya
Şanlı Ay Yıldızlı Al Bayrak
07 Aralık 2024 Cumartesi

Pakistan

DEVLETİN ADI: Pakistan İslam Cumhuriyeti
BAŞŞEHRİ: İslamabad
YÜZÖLÇÜMÜ: 803.943 km2
NÜFUSU: 130.129.000
RESMİ DİLİ: Urdu, İngilizce
DİNİ: İslam
PARA BİRİMİ: Rupi

Güney Asya’da (20° 46’ - 36° 55’) kuzey enlemleri ve (60° 52’-92°41’) doğu boylamları arasında yeralan, doğusunda Hindistan, batısında Afganistan veİran, kuzeydoğusunda Çin ve güneyinde Umman Denizi ile komşu olan bir ülke.

Tarihi

Pakistan Devleti, yirminci yüzyılda kurulmuş genç bir devlettir. Pakistan’ın 15 Ağustos 1947 yılından evvelki tarihi Hindistan ile aynıdır. (Bkz. Hindistan)

“Pakistan” adı ilk olarak, İngiltere’de öğrenim gören Müslüman öğrenciler tarafından 1940 yılında ortaya kondu. Pakistan, Pencap, Afgan, Keşmir, Sind ve Belucistan isimlerinin başharflerinin yanyana gelmesinden meydana gelip, mana itibariyle “temiz ülke” demektir. Hindistanlıların, İngilizlerin egemenliğinden kurtulmaya çalıştıkları sırada, bölgedeki Müslümanlar birleşerek 1947 yılında bir dominyon kurdular. Bu dominyon, İngiliz Milletler Cemiyetine dahil durumdaydı. Bu yıllarda Pakistan liderliğini M. Ali Cinnah yürütmekteydi.

Pakistan 1956 yılında cumhuriyet oldu. İki yıl sonra General M. Eyüb Han darbe yaparak idareyi ele geçirdi. 1960 yılında ve 1965’te yeniden başkan seçildi. Bunun 1969 yılında istifa etmesi üzerine Doğu Pakistan’da ayaklanmalar başgösterdi. Daha sonra General Ağa M.Yahya Han idareye el koydu. İdareyi ele alır almaz ülkede sıkıyönetim ilan etti. 1970 seçimleri sonucunda Doğu Pakistan, Avami Partisi büyük çoğunluk elde etti. Fakat seçimlerden bir yıl sonra Yahya Han, Millet Meclisini dağıttı. Bunun üzerine ülkede grevler ve isyanlar artmaya başladı. Bundan dolayı hükümet kuvvetleri Doğuya taarruzlar tertipledi. Fakat çok geçmeden Hindistan’dan kuvvet desteği alan doğulular, bağımsızlıklarını ilan ederek Bangladeş Devletini kurdular. Ayrıca çarpışmalar kesilmedi. Binlerce insan öldürüldü. 10 milyonu aşkın Doğulu Hindistan’a göç etti. Nihayet Pakistan-Hindistan Harbi patlak verdi. Doğu Pakistan’daki, Pakistan birlikleri kuşatılınca, ateş-kes imzalandı. Her iki taraf da birliklerini geri çekti. İki ülke arasındaki münasebetler 1976 yılında yeniden normal hale getirildi.

Bu esnada Pakistan başkanlığına, Pakistan Halk Partisi Başkanı Zülfikar Ali Butto geldi. 1973 yılında yeni bir anayasa kabul edildi. Pakistan, bundan böyle “Federal İslam Cumhuriyeti” adını aldı. Butto, aynı yıl Başbakan oldu.

1977 yılının Haziran ayında, General Ziya-ül Hak, askeri bir ihtilalle idareye el koydu. Butto başbakanlıktan alındı. Evvelce, Butto’nun siyasi muhalifi öldürüldüğünden, ihtilal sonrası Butto, bu suçtan mesul tutuldu. 1974 yılında işlenmiş bulunan bu cinayet sebebiyle, Butto 1979 yılında idam edildi. Bunun üzerine Pakistan-ABD münasebetleri gerginleşti. Bu hadiselerden sonra halk Amerikan üslerine ve görevlilerine tepki gösterdi. 1981 yılında Sovyet Rusya’nın Afganistan’ı işgali üzerine, ABD Pakistan ile anlaşmak mecburiyetinde kaldı. İki ülke arasında altı yıllık askeri ve ekonomik yardım programı hazırlanarak imzalandı. Afganistan işgali iki milyon civarında Afganlının, Pakistan’a göç etmesine sebep oldu. 1988 Ağustosu’nda esrarengiz bir uçak kazasında devlet Başkanı General Muhammed Ziya-ül-Hak’ın ölmesi üzerine yerine Gulam İshak Han geçti. Yapılan seçimleri sol eğilimli Pakistan Halk Partisi kazandı ve Müslüman bir devletin ilk kadın başbakanı olarak Benazir Butto hükumeti kurdu. Bazı yolsuzluklar ve iç asayişin sağlanmaması üzerine Devlet başkanı Gulam İshak Han 1990’da Benazir Butto’yu görevden alarak yerine Nevaz Şerif’i başbakanlığa atadı. 1993’te yapılan seçimleri kazanan Benazir Butto tekrar başbakanlığa getirildi.

Fiziki Yapı

GüneyAsya’da yeralan Pakistan, yaklaşık olarak 803.943 km2lik bir yüzölçüme sahiptir. Normal olarak dört ana bölgeye ayrılır; Pencab, Sind, Belucistan ve Kuzeybatı Sınır Bölgesi.

Pakistan’ın büyük bir bölümü dağlık arazidir. Kuzeydeki dağlar oldukça yüksek ve karlıdır. 7700 m yükseklikteki Tiriş Mir Dağı ülkenin en yüksek noktasıdır. Batı bölgeler, İran Yaylasının bir devamı olup, bir seri yayla ile doludur. Bölgenin etrafı dağlarla çevrili durumdadır. İran Yaylası çoğunlukla çıplak ve kurak, bazı bölgeler ise sulaktır. Pakistan fiziki yapısı içinde en önemli göze çarpan husus İndus Nehridir. Pakistan’ın ikinci çölü, Pencab bölgesindeki Tar Çölüdür. Pakistan’ın kuzey dağlarının tamamı ormanlık bir arazidir.

İklim

Pakistan iklimi, umumiyetle sıcak ve kuraktır. Fakat çoğu yerde hava sıcaklığı geniş ölçüde değişmektedir. Dağlarda sıcaklık yüksekliğe bağlı olarak değişir. Dolayısıyla bütün Pakistan’da bölgeler kutup iklimi veya aşırı sıcak iklim arasında değişebilen iklime sahiptir. Yaylalarda ise hava sıcaklığı, mevsimden mevsime çeşitli farklılıklar gösterir. Haziran ayında hemen hemen 46°C’yi bulan hava sıcaklığı ocak-şubat aylarında 4°C’ye kadar inebilir.

Kuzey bölgeler çoğunlukla yağış alan sahalardır. Dolayısıyla Himalayalar bölgesinin güneyinde ormanlık alanlar mevcuttur. Batı Pakistan ise umumiyetle yeşil alanlarla doludur. Güneyde Makran kıyı bölgesi, Karaçi ve Haydarabad Okyanus iklimi tesiri altındadır.

Tabii Kaynaklar

Pakistan’ın yeraltı kaynakları fazla zengin değildir. Daha çok tabii gaz ve demir filizi mevcuttur. Bundan başka kömür, petrol, kromit, kireçtaşı ve alçıtaşı da bulunmaktadır.

Pakistan’ın, kuzey bölgeleri ve buradaki dağlar tamamen ormanlık alanlardır. Bu ormanlarda çok çeşitli vahşi hayvanlar yaşamaktadır. Leopar, siyah ayı, kahverengi ayı ve ayrıca Sibirya dağkeçisi bulunur. Bu bölgelerde mavi koyun da yetiştirilir. Yaylalık sahalarda ve batı bölgelerde geyik, ayı, çakal, sırtlan, vahşi cins kediler ve çok çeşitli sürüngen ve kemirgen hayvanlar mevcuttur. Ülkenin umumiyetle bitki örtüsü ormanlık ve çayırlıktır. 100’den fazla türde kuşa, bu yeşil sahalarda çok rastlanmaktadır.

Pakistan’ın, yer üstü kaynaklarının en önemlisi İndus Nehridir. Tibet bölgesinden doğar, Süleyman Bölgesi ve Tar Çölünün arasındaki bölgede, kuzeyden gelen iki ana kol birleşir veİndus Nehrini meydana getirir. Bu kollardan batıda olanı esas olarak Tibet’ten doğar, Hayber Geçidinin doğusunda ve Sayda’nın güneyinde Swat Suyu ile birleşir, Pencap üzerinden İndus Nehrine katılır. Doğu kolu ise Sutley, Ravi, Cenab ve Jelum (veya Şelum) nehirlerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Geçtiği yerlere verimlilik getiren İndus Nehri, Sukkur’da üç kola ayrılır ve Haydarabad’ın güneyinde ve Karaçi’nin doğusunda geniş bir delta meydana getirerek Umman Denizine dökülür.

Nüfus ve Sosyal Hayat

Pakistan, yaklaşık olarak, 130.129.000 nüfusa sahiptir. Yıllık nüfus artış oranı ortalama olarak % 3 dolaylarındadır. Nüfus yoğunluğu ise 148 civarındadır (1993).

Pakistan nüfusunu umumiyetle Pencablılar meydana getirir. Nüfusun üçte ikisine yakın bir bölümünü teşkil ederler.

Pencablı Pakistanlılar nüfusun % 66’sını meydana getirirken, geri kalan nüfusu Puştular (İranlılar), Sindliler, Urdular ve Beluciler teşkil etmektedir. Bunlardan en kalabalık olanı Sindliler nüfusun % 13’ünü ve diğerleri de sırasıyla İranlılar % 8’ini, Urdular % 7,5’ini ve Beluciler % 2,5’ini meydana getirirler. Çok az sayıda diğer küçük gruplar da mevcuttur. Sovyet işgalinden sonra 1,5 milyona yakın Afganistanlı mülteci, Pakistan’a göç etmiştir. Bunların büyük kısmı hala Pakistan’da yaşamaktadır.

Nüfusun % 70’i kırlık sahalarda ve % 30 kadarı da şehirlerde yaşar. Başşehir İslamabad yaklaşık 250.000 nüfusa sahiptir. Şehir, Himalaya Dağlarının yeşil tepeleriyle çevrilidir. Deniz seviyesinden yaklaşık 600 m yukardadır. Pakistan’ın diğer büyük şehirleri Karaçi, Lahor, Ravalpindi, Haydarabad, Multan ve Peşaver olup hepsi İslamabad’dan daha kalabalık nüfusa sahiptir. Karaçi, Pakistan’ın en büyük ve en gelişmiş şehri olup nüfusu 5.208.132’dir. Milletlerarası havaalanı mevcuttur. Ülkenin eğitim ve öğretim sahasında önde gelen şehirlerinden biridir. Karaçi’nin kuzeyinde yer alan Haydarabad diğer bir gelişmiş şehir olup, özellikle kutu tipi binalarıyla dikkati çeker. Pencab bölgesinin başşehri durumundaki Lahor bir endüstri ve ticaret merkezidir.

Pakistan halkı, umumiyetle Urdu dilini konuşur. Urdu dili Osmanlı idaresinin Asya’ya yayılması sıralarından itibaren buralarda teşekkül etmiştir. Osmanlıordusu bölgeye geldiğinde Osmanlıca konuşurdu. Bölge halkı, askerin konuşmasına ordu dili, dedi ve dilin ismi biraz daha değişerek bugünkü adını aldı. Pakistan, uzun yıllar İngiltere zulmü altında kaldı. Bütün devlet dairelerinde ve hükümet işlerinde Hindistan’da olduğu gibi İngilizce kullanılırdı. Bu yüzden İngilizce resmi dil haline gelmiştir. Halkın çoğu İngilizce bilmektedir.

Pakistan halkının % 99’una yakın bir bölümü Müslümandır. Pakistan, Hindistan’da yaşamış ve zamanla güçlenmiş olan Müslümanların, Hindistan’dan ayrılarak kurdukları bir devlettir. Ülke hayatına her bakımdan İslamiyet hakimdir.

Kardeş Müslüman ülke Pakistan’ın, çoğu adetleri Türk adetlerine benzemektedir. Halkın yediği yiyecekler ve pişirdiği yemekler hemen hemen Türkiye’dekinin aynısıdır. Giyim eşyası, ev eşyaları ve dini günler gibi birçok özellikler Türkiye ile benzerlik arz eder.

Eğitim ve öğretim oranı % 30 dolaylarındadır. 5-19 yaş arası gençlerin % 40’ından fazlası okula gitmektedir. Okullar çoğunlukla devlet kontrolündedir. Ülkede 12 üniversite vardır. Karaçi Üniversitesi meşhurdur.

Siyasi Hayat

Mahalli idare bakımından Pakistan Federal başşehirli 4 bölgeye ve kabile sahalarına ayrılmıştır. 14 Ağustos 1947’de bağımsızlığını kazanmış olan Pakistan, esas olarak bir Federal İslam Cumhuriyetidir. İki meclisli bir senatosu bulunur. Federal yasama yetkisi Milli Meclis ve Senato’nun elindedir. Milli Meclis, doğrudan halk tarafından seçilen 237 üyeden meydana gelir. 87 sandalyeli Senato’nun üyelerini ise eyalet meclisleri seçer. İki meclis ve eyalet meclislerinin 5 senelik bir dönem için birlikte seçtiği Cumhurbaşkanı aynı zamanda Silahlı Kuvvetler Başkomutanıdır. Geniş yetkilere sahiptir.

BM ve alt kuruluşlarına üyedir. Ayrıca AT ile anlaşma halindedir.

Ekonomi

Pakistan ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayanır. Halkın yarıdan fazlası tarımla uğraşır. Ekili alanların yaklaşık % 50’si pirinç ve buğdaydır. Bunlardan başka yetişen diğer tarım ürünleri arpa, mısır, darı, pamuk lifi ve pamuktur. Pakistan’ın en çok gelir getiren kıymetli ürünü Jüt’tür. Çay, tütün, şekerkamışı, meyve ve sebze de yetiştirilmektedir. Tarım ürünlerinin memleket ekonomisine olan katkısı % 30 dolaylarındadır.

Pakistan endüstrisi orta seviyede olup, son zamanlarda gelişme içerisine girmiştir. En önemli endüstri dalı tekstildir. Özellikle pamuklu mamüller önemli gelir kaynağıdır. Jüt imalatçılığı ise yüksek bir seviyededir. Diğer endüstri kolları; kağıt, kereste, çimento, kauçuk, kimyevi maddeler, gübre, şeker, sigara, gıda maddeleri ve eczacılık ürünleridir.

Endüstrinin ve sanayinin gelişmesine, hiç şüphesiz yeni bulunan tabii gaz sebep olmuştur. Diğer yeraltı kaynaklarından kömür, krom ve demir endüstri için önemli madenlerdir. Tuz, alçıtaşı ve kireçtaşı ülkenin diğer minerallerini meydana getirir. Çalışan nüfusun yaklaşık % 16’sı endüstri ve sanayi alanında istihdam edilmektedir. İhracat hacmi, ithalatının üçte ikisine yaklaşmıştır. Daha çok Suudi Arabistan, Japonya, ABD, Kuveyt, Çin ve Türkiye ile yapmaktadır. Dışarıya pamuk ve pamuklu mamüller, yünlü kumaşlar, pirinç, kürk, deri ve kimyevi maddeler satılmaktadır. Son zamanlarda AT ülkeleri, Körfez ülkeleri, Almanya ve Endonezya ile ticari münasebetleri artmıştır.

Pakistan, dünya ülkeleri arasında, ekonomik bakımdan 137’nci sırayı işgal eder. Ekonomik büyüme hızı % 2’nin üstüne çıkmıştır. Turizm, Pakistan’ın önemli bir gelir kaynağıdır. Ülkenin demiryolu ve karayolu ulaştırma sistemi orta seviyededir. Hava yolu ulaştırması ise oldukça gelişmiş durumdadır.

Pakistan, atom reaktörlerine sahip ülkelerden biridir. Yabancı milletlerin yardımı olmadan, yaptığı reaktör, 1962 yılında işlemeye başladı.

Ulaşım daha çok karayoluna dayanır. Karaçi’den çıkan ana kara ve demiryolları Lahor ve Ravalpindi üzerinden Peşaver’e uzanır. Karayolları 110.128 km, demiryolları ise 12.620 km uzunluğa ulaşmıştır. Önemli hava alanları Lahor, Revalpindi, Peşaver ve Karaçi’dedir. Karaçi aynı zamanda önemli bir liman şehridir.