Menü Kategoriler
Coğrafya
Şanlı Ay Yıldızlı Al Bayrak
19 Mart 2024 Salı
İzmir

Tarihi Eserler ve Turistik Yerler

İzmir, tabiî güzelliği, beş bin senelik zengin târihi eserleri, hava deniz demiryolu ve karayolları bakımından ulaşım kolaylığı, lüks otel ve motelleri; alt yapı tesisleri, şifalı kaplıca içme ve tatil köyleri, güzel mesire yerleri, Milletlerarası İzmir Fuarı sebebiyle çok önemli bir turizm merkezidir. Başlıca târihî eserleri şunlardır:

Kadifekale: İzmir’e hâkim bir tepe üzerinde kurulmuştur. Eski devirlerde inşa edilen kaleden günümüze, güney duvarları ile batıdaki beş kulesi sağlam kalmıştır. Kale içinde kemerli büyük bir sarnıç kalıntıları vardır.

Çeşme Kalesi: Osmanlılar döneminde Ege sâhillerinde yapılan üç önemli kaleden biridir. 1508’de Sultan İkinci Bâyezîd yaptırmıştır. Dört burcu vardır. Günümüzde silah müzesi olarak kullanılmaktadır.

Ali Ağa Câmii: 1672’de Gedizli Ali Ağa tarafından yaptırılmıştır. Minâresi tuğladandır. Kubbenin kalem işlemesi 19. asırda yapılmıştır.

HisarCâmii: Çarşı içinde Hisar önündedir. 1598’de Yâkûb Bey tarafından yaptırılmıştır. İzmir’in en büyük ve en görkemli câmisidir. Çeşitli târihlerde tâmir görmüştür. Ahşap minber sedef kaplamalıdır.

Hacı Hüseyin Câmii: 1652’de Hacı Hüseyin isimli bir zât tarafından yaptırılmıştır. Başdurak semtindedir. Câminin altında dükkân ve depolar vardır.

Kestane Pazarı Câmii: 1663’te Hacı Ahmed Ağa tarafından yaptırılmıştır. Kestane Pazarı Çarşısındadır. İki katlı câminin alt katında dükkanlar vardır.

Hatuniye Câmii: Tilkilik semtindedir. Kitâbesi olmadığından yapım târihi bilinmemektedir. Mihrâbı ve minberi, yapıldığı dönemin özelliklerini belirtmektedir. On yedinci asırda yapıldığı tahmin edilmektedir. Ahmed Ağanın annesi Tayyibe Hâtunun yaptırdığı, fakat o dönemlerde kadınlara âit isim söylenmediğinden câminin Hâtuniye Câmii diye anıldığı bilinmektedir.

Çorak Kapı Câmii: Basmane Tren İstasyonu karşısındadır. Bazı kaynaklarda 1747 senesinde yapıldığı yazılı ise de kesin değildir. Minberi mermer, minâresi kesme taştandır.

Konak Câmii: 1754’te Mehmed Paşanın kızı AyşeHâtun tarafından yaptırılmıştır. Hükûmet Konağı önündedir. Câmi duvarları Türk çinicilik sanatının güzel örnekleriyle süslüdür.

Kurşunlu Câmi: Namazgâh meydanında, şehrin en eski câmilerindendir. Yavuz Sultan Selîm Hanın yaptırdığı tahmin edilmektedir. Mihrap nişi kalem işleriyle süslüdür.

Şadırvan Câmi: On altıncı asırda yaptırılan Câmi çarşı içindedir. Câminin yanındaki ünlü şadırvan sebebiyle bu isimle bilinmektedir. Alt katındaki dükkânlar büyük bir çarşıyı meydana getirmektedir.

İki Çeşmelik Câmi: Kurt Mehmet Paşa tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir. İki Çeşmelik semtindeki câminin kubbesi kalem işleriyle süslüdür. Minberi ahşaptır. Beş köşeli bir kâideye oturan minâre oldukça yüksektir.

Salepçioğlu Câmii: 1906’da Sepetçioğlu Hacı Ahmet tarafından yaptırılmıştır. Câmi iki katlıdır. Alt kat, kütüphâne, yatakhane ve dersliği bulunan medrese olarak yapıldı ise de günümüzde başka amaçlarla kullanılmaktadır.

Ulu Câmi: Ödemiş ilçesindedir. 1312’de Aydınoğlu Mehmed Bey yaptırmıştır. Aydınoğlu Câmii diye de bilinir. Minberi ceviz ağacından yapılmıştır. Selçuklu mimârîsî tarzındadır.

Îsâ Bey Câmii: selçuk ilçesinde,Ayasuluğ Tepesinin güney batı eteklerindedir. 1373’teAydınoğlu Îsâ Bey tarafından mimar Şanlıoğlu Ali’ye yaptırılmıştır. Câminin içindeki çiniler Selçuklu sanatının güzel örneklerindendir. Batı yüzü tamamıyla mermer bloklarla kaplıdır. Câminin altında dükkânlar vardır.

Mehmed Bey Câmii: 1334’te Aydınoğlu Mehmed Bey yaptırmıştır. Minâresinde renki tuğla örgüleriyle kilim desenini andıran bezemeler vardır. Tire ilçesindedir.

Kazganoğlu Câmii: Tire ilçesinde, 1442’de Kazganoğlu Mehmed Bey yaptırmıştır. Minberin mermer işçiliği çok güzeldir. Tuğladan uzun bir minâresi vardır.

Yeni Câmi: 1589’da Bekram Paşa yaptırmıştır. Tire ilçesindedir. Câmi, medrese, dükkanlar hastane ve şadırvandan meydana gelen bir külliye olarak uzun süre kullanılmıştır. Medrese ve hastane 1914’te yanmıştır. Çeşitli zamanlarda tâmir görmüştür.

Paşa Câmii: On altıncı asrın başlarında Sadrâzam Lütfü Paşa tarafından yaptırılmıştır. Kare plânlıdır. Ahşap minber oymalarla süslüdür. Tire ilçesindedir.

Ulu Câmi: Aydınoğlu Cüneyd Beyin yaptırdığı tahmin edilmektedir. Kitâbesi yoktur. Çeşitli zamanlarda tâmir görmüştür. Tire’nin en geniş câmiidir.

Rüstem Paşa Câmii: Urla ilçesindedir. On altıncı asırda yapılmıştır. Kare plânlı câmilerdendir. Çeşitli zamanlarda tâmir görmüştür.

Sultan Şah Türbesi: Ödemiş ilçesinde, Ulu Câminin güneyindedir. Aydınoğlu Mehmed Beyin kızkardeşi Sultan Şah için 1310’da yaptırılmıştır. Altıgen şeklindedir.

Mehmed Bey Türbesi: Ödemiş Ulu Câmiinin bitişiğinde Aydınoğlu Mehmed bey ile üç oğlu için 1333’te yaptırılmıştır. İçi çinilerle kaplı kurşun bir kubbe ile örtülüdür.

Birgivî Türbesi: Ödemiş’in Birgi nâhiyesindedir. Büyük İslâm âlimi İmâm-ı Birgivî hazretlerinin kabr-i şerîfleri buradadır. Üstü açık etrafı demir parmaklıklarla çevrilidir.

İbn-i Melek Türbesi: Tire ilçesinde, İbn-i Melek Medresesi yanındadır. Aydınoğlu MehmedBeyin çocuklarının hocalığını yapan büyük âlim Abdüllatif ibni Melek hazretleri için yapılmıştır. Üstü açık türbedeİbn-i Melek ile oğlu MehmedEfendi ve âlim Nizâmeddîn Efendinin mezarları yan yanadır.

SüleymanŞah Türbesi: Tire ilçesinde, İbn-i Melek Medresesi bahçesindedir. Aydınoğlu Süleyman Şah için 1349’da yaptırılmıştır. İçinde Süleyman Şahın, hanımının, oğlunun ve Hızır Beyin kabirleri vardır.

Kızlarağası Hanı: Halilağa çarşısındadır. 1745’te Kızlarağası Hacı Beşir tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Osmanlı mimârîsinin az görülen örneklerindendir. Yedi kapısı vardır. Yıkık olan han, restore edilmektedir.

Mirkelâmoğlu Hanı: Yorgancılar Çarşısındadır. On sekizinci asırda yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Kitâbesi yoktur. Günümüzde depo olarak kullanılmaktadır.

Karaosmanoğlu Hanı: Fevzi Paşa Bulvarı kıyısındadır. Bulvar yapılırken hanın yarısı yıkılmış, böylece mimârî özelliğinin büyük ölçüde kaybolmasına sebeb olunmuştur.

İzmir Saat Kulesi: Konak alanındadır. 1901’de Sultan İkinci Abdülhamîd Hanın tahta çıkışının yirmi beşinci yılı dolayısıyla Sadrâzam Küçük Said Paşa yaptırmıştır. Saat, Alman İmparatoru İkinci Wilhelm tarafından hediye edilmiştir. Yüksekliği 25 metredir. 1974 depreminden zarar görmüşse de tâmir ettirilmiştir.

Atatürk Anıtı: Cumhûriyet Meydanındadır. 1933’te yapılmıştır. Atatürk’ün, “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” emrini canlandıran bir eserdir.

Eski devirlere âit eserler:

Agora: İzmir’in Namazgâh semtindedir. M.S. 2. asırda tâmirât görmüştür. Kuzeyinde iki katlı ve 160 m uzunluğunda duvarlar vardır.

Kızılçullu Su Kemerleri: Romalılar devrinde, Nif Dağındaki suları şehre getirmek için yapılmıştır.

Diana (Artemis) Hamamı: Tepecik semtinde, Halkapınar su tesisleri içindedir.

Kolopou-Değirmendere: İl merkezinin 40 km güneyinde kurulmuş İyon kentidir. Kent kalıntıları 1866’da bulunmuştur.

Klaros: İl merkezine 48 km uzaklıkta bir şehirdir. Kalıntıları 1907’de bulunmuştur.

Bayraklı Harâbeleri: İzmir Körfezi kenarındaki Bayraklı semtinin arkasındaki tepelerde M.Ö. 700 senelerine âit negaran tipi evler bulunmuştur.

Akropol: Turan tren istasyonu kuzeyinde tepe üzerinde M.Ö. 2. asra âit Akrapol kalıntıları vardır. Burada bulunan mezar M.Ö. 7. asırda yaşayan kral Tantanüs’e âittir.

Bergama Harâbeleri: M.Ö. 3. asırda kurulan bir şehirdir.

Asklepion: Eski Bergama’da sağlık yurdu olarak kullanılan ve çeşitli hastalıkların tedâvi edildiği bir yerdir. Meşhur hekim Calinus burada çalışmıştır. Şifâlı otlar, telkin, su ve güneş banyosu, uyku gibi tedâvi metodları tatbik edilirdi. Roma İmparatoru Marcus Caracallus burada tedavi görüp iyileşmiştir. Bu sağlık yurdunun 4500 kişilik tiyatrosu vardır.

Akropolis: Eski Bergama’nın ünlü saray kalıntıları tepe üzerindedir. Doldurulmuş dört teras üzerine yapılmıştır. Çevresini üç devrin duvarları kuşatır. Surların içinde dünyâca meşhur eserler vardır.

Aşağı Agora: M.Ö. 2. asrın başlarında yapılmıştır. büyük kısmı hâlen ayaktadır.

Efesos: Eski devirlerde Küçük Menderes Nehrinin denize döküldüğü körfez kıyısında kurulan bir şehirdir. Devrinin kültür merkezlerinden idi. Günümüzde Selçuk ilçesi yakınındadır. Efes Arkeoloji müzesindeki Romalılara âit Artemis, Apollon ve Venüs heykelleri ile Amazon lahdi meşhurdur.

Teos: Seferihisar’ın 27 km ötesinde Sığacık köyü yakınındadır. Eski bir târihî şehrin harâbeleridir.

Tabiî güzellikleri:

İzmir târihî eserleri bakımından olduğu gibi tabiî güzellikleri bakımından da zengindir. Bâzı mesîre yerleri şunlardır:

Karagöl: İl merkezine 22 km uzaklıkta Yamanlar Dağı üzerindedir. Kızılçam, karaçam ve söğüt ağaçlarıyla çevrili küçük bir krater gölüdür.

Efeoğlu: İzmir-Aydın karayolu üzerinde il merkezine 24 km uzaklıkta bir mesire yeridir.

Belkahve: İzmir-Sâlihli karayolu üzerinde il merkezine 10 km uzaklıkta orman içi dinlenme yeridir.

Mermeroluk: Ödemiş-Sâlihli karayolu üzerinde Bozdağ üzerinde Ege’nin en güzel dinlenme yeridir. En yüksek yeri 2157 metredir. Kestâne meşe ve çam ağaçları ile kaplıdır.

Gölcük: Ödemiş’e 28 km uzaklıkta çam ormanlarıyla süslü güzel bir piknik yeridir. Manzarası güzel bir yayla ortasında volkanik göldür. Doğurtan kaynak suyu çok lezzetlidir.

Kazak Yaylası: Bergama’ya 20 km uzaklıkta çok güzel dinlenme yeridir. Yayla, fıstık ağaçları ile kaplıdır.

İçme ve kaplıcaları:

İzmir-şifâlı su kaynakları bakımından zengin sayılabilecek bir ilimizdir. Çeşitli hastalıkların tedâvisinde yararlanılabilen çok sayıda kaplıca vardır. Bâzıları şunlardır:

Balçova İçmeleri: İzmir-Çeşme yolu üzerindedir. İl merkezine 6 km uzaklıktadır. Çevresi çam ormanları ile kaplıdır. Mâden suyu olarak kullanılır.

Dikili Kaplıcaları: Dikili-Bergama karayolu üzerindedir. Romatizma hastalıklarına iyi gelir.