Çanakkale
Tarihi
Çanakkale, Anadolu’nun ve Ortadoğu’nun stratejik bir bölgesidir. Bu sebeple geçmişte pekçok istilâlalara uğramıştır. Çanakkale il merkezine 30 km mesâfede bulunan Truva harâbeleri en eski yerleşim merkezlerindendir. Truva iki bin sene Anadolu’nun bir kültür merkezi olmuştur. Truva harâbeleri 9 yerleşme katına sâhiptir. M.Ö. 3200 ile M.S. 400 seneleri arasına âittir.M.Ö. 1200 târihinde Akalılar (Akhaialılar) Truva Kalesini ele geçiremeyince gemilerine bindiler, kale dibinde ise tahtadan yapılmış büyük bir at bıraktılar. Bu atı kale içine alan Truvalılar, zafer şenlikleri yaparken, at içinde gizlenen Akalar, kale kapılarını açarak gemideki diğer askerlerle birlikte saldırıp şehri ele geçirdiler.
Bu bölgeyi Akalardan sonra Ispartalılar, M.Ö. 6. asırda Persler ve M.Ö. 4. asırda Makedonya Kralı İskender işgâl etti. İskender, M.Ö. 334’te Çanakkale Boğazından geçti. İskender ölünce Makedonyalı generaller, bu bölgeye sâhib olmak için devamlı mücâdele ettiler. Netîcede Roma İmparatorluğu bölgeye hâkim oldu. Roma M.S. 395’te ikiye bölününce, bu bölge Doğu Roma’nın payına düştü. Bir ara Hun Türkleri geçici olarak bu bölgeye sâhib oldular. İslâm orduları 668, 672 ve 717 senelerinde kudretli donanmalarıyla Çanakkale Boğazından geçerek İstanbul’u kuşattılar ve Çanakkale bölgesini üs olarak kullandılar.
Bizans, Lâtin, İtalyan cumhuriyetleri ortaklaşa bu bölgeye hâkim oldular. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra Selçuklular Çanakkale’ye kadar geldiler. Fakat Çanakkale Boğazını tam olarak ele geçiremediler. 1097’de Haçlı seferlerinde İznik’i Haçlı ordusu işgâl edince, Selçuklular Marmara ve Ege Denizi kıyılarından içlere doğru taktik îcâbı çekildiler.
1113’te Emir Muhammed komutasındaki Türk birlikleri Çanakkale’ye kadar geldilerse de, 1147-1149 İkinci Haçlı Seferi sebebiyle geri çekildiler. Anadolu Selçuklu Devletinden ayrılarak bağımsız olan Karesi Beyliği, Çanakkale’yi kesin olarak ele geçirdi. 1345’te Orhan Gâzi zamânında Karesi Beyliği Osmanlı Devletine katıldı.Türkler Avrupa’ya Çanakkale’den geçerek çıktılar. Şehzâde SüleymânPaşa tarafından 1349’da Gelibolu fethedildi. Birinci Murad zamânında 1362’den sonra Boğaz’ın bütün kıyılarını Osmanlılar fethettiler. Tanzimata kadar Gelibolu Cezayir-i Bahri Sefid (Akdeniz Adaları)veya Kaptan Paşa eyâletinin merkeziydi. Çanakkale, Kocaeli, Rodos, Oniki Ada, Asya adaları (Midilli, Sakız ve diğerleri), İyonya adaları (Korfus, Kefalonya ve diğerleri)Siklad adaları ve Egriboz Adası bu eyâlete bağlı idi. Çanakkale’nin Truva ile ilgisi yoktur. Çanakkale şehrini Fâtih Sultan Mehmed Han kurmuş ve geliştirmiştir.
Fâtih’ten sonra da coğrafî durumu îtibâriyle gelişmesine devâm etmiştir.
Tanzimattan sonra Biga bağımsız sancağının merkezi olmuştur. Cumhuriyet devrinde kendi ismini taşıyan ilin merkezi olmuştur. Birinci Dünyâ Savaşında İngiliz, Fransız ve Rus donanmaları Çanakkale Boğazını geçip, İstanbul’u ele geçirmek, Rusya’ya boğazlar yolunu açmak için saldırdılar.Savaş 3 Kasım 1914’te İngilizlerin Seddülbahir’i denizden dövmesiyle başladı. 19 ve 23 Şubat 1915 saldırılarından netîce alamayınca, 18 Mart 1915’te büyük bir saldırı yaptılar. Bu saldırıda düşman, 3’ü büyük zırhlı olmak üzere 9 savaş gemisi kaybetti. 11 savaş gemisi de ağır yaralandı. Denizden netîce alamayan düşman kuvvetleri, 25 Nisan 1915’te Seddülbahir ve Arıburnu’na kuvvet çıkardılar.
Seddülbahir, Arıburnu, Morto Koyu, Alçıtepe, Kanlısırt, Conk Bayırı, Kabatepe, Kocaçimen ve Anafartalarda çok kanlı mevzi ve göğüs göğüse savaşlar oldu.Türk askeri kahramanlık destanları yazdı. “Çanakkale geçilmez!” fikrini kabullenen düşman kuvvetleri, hezîmetlerini sineye çekerek 9 Ocak 1916’da çekilip gittiler. Düşmanın çoğu müstemleke askeri olan 252.000 kaybına karşılık 253 bin kaybımız oldu. Bu savaşta Osmanlı Devleti en seçkin ve genç evlatlarını kaybetmiştir. (Bkz. Çanakkale Savaşları)