Menü Kategoriler
Coğrafya
Şanlı Ay Yıldızlı Al Bayrak
29 Mart 2024 Cuma
Edirne

Nüfus ve Sosyal Hayat

Nüfûsu: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 404.599 olup, bunun 210.421’i ilçelerde, 194.178’i köylerde yaşamaktadır. Yüzölçümü 6276 km2 olup, nüfus yoğunluğu km2 başına 64 kişidir.

Örf ve âdetleri: Edirne târih boyunca Avrupa ve Asya arasında göç, akın, istilâ ve sefer yolu üzerinde olduğu için, çeşitli kültürler bu bölgede hâkim olmuştur. 1361’de Osmanlı Türklerinin fethiyle, Türk-İslâm kültürü hızla yerleşmiş ve diğer kültürler unutulmuş, sâdece bâzı harâbe ve târihî kalıntıları kalmıştır. Edirne’de Türk-İslâm gelenekleri hâkimdir. Kıyâfet: Mahallî kıyâfet gittikçe kaybolmakta, sâdece düğün, bayram ve folklor gösterilerinde kullanılmaktadır.Yine de köylerde şalvar ve yelve gibi elbiselerin giyilmesi yaygındır. Yemekleri: Mahallî yemekleri tarhana, bâdem ezmesi, ciğer sarması, mazmaza ve akıtma (mayalı, ince), mantı ve katmer, bakla tavası, çerkes tavuğu, nemse böreği, gözleme’dir. Türküleri: Göçlere, bozgunlara, yağma ve istilalara mâruz kalan mahallî halkın türküleri acı, yanık ve hasretleri aksettirir.Oyunları: Trakya bölgesinin oyunlarıdır. Erkekler kendi aralarında davul ve zurna ile, kızlar kendi aralarında darbuka ile oynarlar. Başlıcaları kasap oyunu, Debreli Hasan, mendil, alaybeyi ve karşılamadır. Oyunlar sona doğru çok hareketlenir. El sanatları: Ahşap işçiliği, oyma, kakma, boya bezekli çalışmalar çok ilerlemiş ve bu tür eserlere “Edirne-kâri” denmiştir.Trabzan ayakları, tavan işlemeleri, sini-sofra altları, dolaplar, çekmeceler sanatkârâne şekilde yapılır.Süpürge darısından yapılan süpürgecilik yaygındır. Edirne’nin peyniri, süpürgesi, kokulu ve renkli sabunu, bâdem ezmesi ve devâimisk ismindeki macun şeklinde helvası meşhurdur.

Kırkpınar güreşleri: 14. yüzyılın ikinci yarısından îtibâren Edirne’nin Kırkpınar mevkiinde güreş şenlikleri düzenlenir. Süleymân Paşanın Rumeli’yi fetihleri sırasında (1346-1358) Anadolu’dan Rumeli’ye geçenTürk askerleri bu bölgede mola verirken 40 er birbiriyle güreşe başladılar. Bu 40 er birbirini yenemedi ve güreşteyken öldüler. Seneler sonra arkadaşları seferden (akınlardan) dönünce arkadaşlarının kabrini ziyâret ettiklerinde soğuk, gür bir pınarın aktığını görürler. “Kırklar pınarı” zamanla “Kırkpınar” olur.Rumeli’yi fethedenkırk şehîdi yâd etmek için tertiplenen “Kırkpınar Güreşleri” zamanla an’ane hâline gelir. (Bkz. Kırkpınar Güreşleri)

Yiğitlerin harman olduğu er meydanı Kırkpınar’daki güreşlerde baş pehlivan olarak Aliço, Koca Yusuf, Hergeleci İbrâhim,Adalı Halil ve Kurtdereli Mehmed yetişmişlerdir.Avrupa ve Amerika’da bütün râkiplerini yenen Adalı Halil’in kabri Kasımpaşa Câmii yanındadır.Her sene güreşçiler, güreşe başlamadan kabrini ziyâret ederler.Adalı Halil, Kırkpınar’da tam 18 sene başpehlivan olmuştur.

Allah,Allah, İllallah;
Hayırlar gele inşallah.
Pirimiz,Hamza Pehlivan,
Aslımız, neslimiz, pehlivan.
İki yiğit çıkmış meydana,
Birbirlerinden merdane.
Biri here, biri kara,
İkisinin de zarı pâre.
Alta düştüm diye yerinme,
Üste çıktım diye sevinme.
Alta gelirsen apış,
Üste çıkarsan yapış.
Vur sarmayı kündeden at,
Gönder Muhammed’e salevât.
Seyirttim gittim pınara,
Allah ikinizin de işini onara...

Eğitim:Edirne 1362’den bu yana ilim ve kültür merkezi olmuştur. Okur-yazar nisbeti %85’tir. Okulsuz köy yoktur. Bâzı köylerde ortaokul vardır.İlde 88 ana okulu, 318 ilkokul, 91 ortaokul, 12 lise ve 17 meslekî ve teknik okul bulunur. Tıp Fakültesi, Eğitim Fakültesi, Meslek Yüksek Okulu, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, Keşan Meslek Yüksek Okulu, Mühendislik ve Mîmârlık Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Trakya Üniversitesine bağlı kuruluşlardır.

Yetişen meşhurlar: Edirne, târihî, kültürel bir merkez olarak pekçok büyük meşhurun yetiştiği bir beldemizdir. On altıncı yüzyıl seyhülislâmlarından, büyük âlim Kemâl Paşazâde Ahmed Şemseddîn Efendi, 1775’te şeyhülislâm olan Topkapılızâde Mehmed Emîn Efendi, Sezâi Hasan Dede, 15. asrın ilk yarısının büyük şâiri İvazPaşazâde Atâyî, meşhur tezkire yazarı Şehî, Şakayik mütercimi Mecdî, İbret-Nümây-i Devlet yazarı Hicrî, 17. asrın büyük şâiri Cevrî; 18. asır târihçilerinden Örfî Edirne’de doğan, yetişen ve şöhretleri asrını aşan ilim ve sanat adamlarından sâdece birkaçıdır.